Beyoğlu Belediyesi’ne tahsis edilen Terra Santa Manastırı Sanat Merkezi’nin tahliye kararına Belediye Başkanı İnan Güney, sanat merkezi önünde yaptığı açıklamayla reaksiyon gösterdi. Açıklamaya, CHP İstanbul Vilayet Lideri Özgür Çelik, CHP İstanbul Yönetim Kurulu, CHP İlçe Liderleri, CHP Beyoğlu Meclis Üyeleri, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, Beşiktaş Belediye Lideri Ali İstek Akpolat, Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel, Eyüp Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, Sarıyer Belediye Lideri Mustafa Oktay Aksu, Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, Beyoğlu Belediyesi Lider Yardımcıları katıldı.
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, bir hafta içinde ikinci tahliye kararı verilmesine reaksiyon gösterdi. Güney yaptığı açıklamada şunları söyledi.
“TEMMUZ AYINDA BİTEN BELEDİYE HİZMET BİNAMIZ NERESİ?”
“Geçen cuma da Beyoğlu büyük bir haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kaldı. Ve bu cuma günü de yarın sabah 08.30’da ardımızda bulunan Terra Santa Manastarı’nın polis zoruyla tahliye edileceği tarafımıza bildiri edildi. Fakat nedeni yazmıyordu. Artık biz bayan el emeği pazarı kurduk biliyorsunuz. 340 tane konutunu geçindirme kaygısında olan, konutunda el emeği eser yapan bayanları için meskenine gelir kapısı olsun, ekonomik şartların güç olduğu bugünlerde ekonomik olarak konutlarına takviye olsunlar dediğimiz 340 bayanın el emeği göz ışığını satacağı eserler maalesef gece yarısı sabah saat 04.00’e karşı o eserler kırılarak kaldırılmıştı. Biz 42 tane devlet okulunu baştan aşağı boyadık lavabolarını yaptık, misyonumuz olmamasına karşın okulun açıldığı sabah, teşekkür pankartlarımız okullardan söküldü. Tekrar geçen hafta belediye ek hizmet binamız, kaymakamlıkla birlikte kullandığımız ek hizmet binası. Münasebet ise şu Temmuz ayında Beyoğlu Belediyesi’nin biten binası. Beyoğlu’nun nüfusu 218 bin, 218 bin kişinin hiçbiri bu belediye binasının nerede olduğunu bilmiyor. Ben buradan Sayın Kaymakama da sormuş olayım. Temmuz ayında biten belediye hizmet binamız neresi? Gösterirse biz de oraya birlikte taşınmak isteriz natürel ki.
“GEÇMİŞ SEKİZ AYDA SORUN OLMAZKEN BUGÜN NEDEN SORUN ETTİNİZ?”
Bugün gerimizde bulunan Terra Santa Manastırı’ndayız. Terasanta Manastırı şurada Vakıflar Genel Müdürlüğü tahsis protokolüyle kültürel sanat ve Gençlik Merkezi hizmetlerinde kullanılmak üzere 22.10.2022 tarihinde on yıl mühletle -şurada yazıyor- 2022 tarihinde bu da vakıflar meclisinin oy birliğiyle aldığı karar. 10 yıl müddetle Beyoğlu Belediyesi’ne tahsisi uygun bulunmuştur. Tarih 12.12.2022. Hasebiyle 10 yıllığına tahsis edilen Terra Santa Manastırı maalesef bugün haksızca, hukuksuzca daha protokole sekiz yıl varken, ikinci yılın sonunda tahliye ediliyor. Artık bize bir ay evvel yedinci ayda gelen Vakıflardan tebligat buydu. Niçin iptal ediyorsunuz dediğimizde şunu yazmışlardı. Bir demişler içine mescit açmışsınız. Bunu bilhassa basın mensuplarına altını çizerek yazıyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yolladığı yazı burada ve içerisine ikinci katını ise mescit olarak kullandığımız. İptal nedenlerinden birisi mescit açılmış olması. İptal nedenlerinden ikincisi kütüphane açılmış olması. İptal nedenlerinden üçüncüsü de burada bulunan kafenin açılmış olması. Olağan enteresan olan bunların hepsi bir vazifeye gelmeden sekiz ay evvel açılmış yerler. Hasebiyle geçmiş sekiz ayda sorun olmazken bugün neden sorun ettiniz?
Geçmiş sekiz ayda bunlar kontrata ters diye rastgele bir tebligatta bulunmazken bugün niçin bir anda yetkiniz olmamasına karşın bu mukaveleyi iptal ettiniz. Şu karton. Artık kontratta şöyle yazıyor; rastgele bir mukavelede terslik varsa bir aylık bir mühlet verilecek diyor size. O müddetin sonunda düzeltmezseniz kontrat iptal edilecek diyor. Tekrar burada Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün protokolü bize rastgele bir müddet verilmeden bu üç münasebet öne sürülüp mukaveleniz bitirildi. Anahtarları teslim edin dendi.
“BİZ BURADA HAKKI HUKUKU SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Artık geçen cuma bunu yaşadık. Bu cuma yaşıyoruz. Önümüzdeki cumaya ne olacak? Bilmiyoruz. Lakin peygamber efendimizin bir lafı var, biliyorsunuz ‘zalime karşı durmak cihadın en büyüğü diyor, cihadın en büyüğü zalime karşı hakkı savunmaktır’ diyor. Münasebetiyle biz burada hakkı hukuku savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz haklıyız. Biz dünden daha da güçlüyüz. Niçin? Bizim yanımızda bizim ardımızda Beyoğlu’nun 45 mahallesi var. Bizim gerimizde Kasımpaşa var, Hacıahmet var, Cihangir var, Örnektepe var, Piyalepaşa var. Bizim gerimizde Beyoğlu’nda yaşayan bütün hemşehri gruplarımız var. Bizim ardımızda emekli konutunda bir liraya çay içen Mehmet amca var. Bizim gerimizde 2096 tane her gün beslenme çantası meskenine giden Eymen evladımız var. Bizim gerimizde her gün manisiz taksiyle bacakları hasta olduğu için yürüyemeyen Mehmet amcanın kullandığı manisiz taksiyi kullanan Mehmet amca var. Bizim ardımızda Beyoğlu halkı var.
“BU HUKUKSUZ KARARLARA İMZA ATANLAR HALKTAN UZAK YAŞAMAYA DEVAM EDİYORLAR”
Lakin bu hukuksuz kararlara imza atanlar kendine kurdukları fildişi saraylarda maalesef fildişi kulelerde halktan uzak bir formda yaşamaya misyon yapmaya devam ediyorlar. Ben Beyoğlu’nda doğdum. Çocukluğum bu sokaklarda geçti. 45 mahalle İnan Güney’in çocukluğunu da bilir. Bugününü de bilir. Yarın da bu sokaklarda hayata veda edeceğini bilir. Münasebetiyle biz buraya görevlendirmeyle değil, biz buraya halkın oyuyla, halkın iradesiyle gelmiş bulunuyoruz. Burada savunduğumuz bizim kendi hakkımız, hukukumuz değil, 218 bin Beyoğlu seçmeninin hakkı ve hukuk burası biz geldiğimizde tek bir kültürel aktifliğe konut sahibi yapmamışken bizim devrimiz bize şu kısacık yaz periyodunda yedi tane konsere onlarca açık hava sinema gösterimine yeniden tekraren başkonsolosluklarla yaptığımız etkinliklere konut sahip yaptı ve Beyoğlu’nun kültür sanatına taraf verecek 30 yakın sanat üreticisiyle buralarda tekraren toplantılar yapıp Beyoğlu’nun kültür sanatına istikamet verme çabası içerisindeydik. Tüm bu uğraşların sonucunda buradaki kafeyi de her gün bin 500 yüze yakın genç kardeşimiz kullanıyordu.
“BİZİM GERİMİZDE GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN FİKRİYATI VAR”
Hasebiyle burası aslında Beyoğlu Belediyesi’ne değil burası az evvel saydığım kültür sanat tüketicilerine, genç kardeşlerimize kütüphaneyi kullanan kardeşlerimize kapatılmış durumda. Bunun altını bilhassa çizmek istiyoruz. Lakin bizim ardımızda Cumhuriyet’in 100 yıllık mirası var. Bizim gerimizde ‘kimsesizlerin kimsesi olacaksın’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikriyatı var. Biz hakikat bildiğimizden bir adım geri atmayacağız. Söylememiz gereken cümlelerden bir tekini bile eksik söylemeyeceğiz değer dostlarım. Bugün bürokrasiyle, bugün yargıyla, siyaset dizayn edilmeye çalışıyor. Beyoğlu Belediyesi’ne bürokrasiyle mahzur olunmaya çalışılırken maalesef Büyükşehir Belediye Liderimiz da bugün yargıyla siyaset yasağıyla karşı karşıya. Bunların konuşuluyor olması bile bir demokrasi ayıbıdır. Bunların konuşuluyor olması bile ülkede demokrasiyi içine sindirememenin bir uzantısıdır. Hasebiyle kimin siyaset yapacağına, kimin Türk halkının önünde sandık iradesiyle seçilip seçilmeyeceğine bürokrasi yargı değil, Türk halkı karar verecektir diyorum ben.”
CHP ÖRGÜTÜ, BELEDİYE LİDERLERİ DAYANAK VERDİ
Açıklamaya CHP İstanbul Vilayet Örgütü tam takım destek verirken, İl Başkanı Özgür Çelik, “Beyoğlu Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen hukuksuzluklar, adaletsizlikler ve engellemelere yönelik Beyoğlu Belediye Liderimiz Sayın İnan Güney’e bir dayanışma göstermek için burada 39 ilçe liderimizle, 26 belediye liderimizle, vilayet yöneticilerimizle, bayan kolu ve gençlik kolu liderimizle, meclis üyelerimizle burada Terra Santa’dayız. 31 Mart seçimlerinde Beyoğlu’nda demokrasi tecelli etti ve 31 Mart seçimlerinde Beyoğlu halkı bir karar verdi. Beyoğlu halkı 31 Mart’tan itibaren Beyoğlu’nu Belediye Liderimiz İnan Güney’in yönetmesine karar verdi. Lakin 31 Mart’tan bugüne kadar çok planlı ve sistematik bir biçimde, Beyoğlu’nda bilhassa bürokratların, birtakım hukuksuz uygulamalarına birtakım engellemelerine birtakım adaletsiz uygulamalarına şahitlik ediyoruz” dedi.
Özgür Çelik, Beyoğlu Belediyesi’ne yönelik engellemelerle ilgili şunları söyledi:
“Geçtiğimiz hafta belediyenin ek hizmet binası, hukuksuz bir biçimde boşaltıldı. Evet, Beyoğlu Belediyesi, on yıldır İstiklal Caddesi’nin alt kısmında TRT binasını kullanıyor. Ancak Beyoğlu Belediye Liderimiz İnan Güney 31 Mart’ta misyona geldikten sonra 14 yıl bedeli karşılığında TRT binasında belediye hizmet verirken 31 Mart sonrasında 10 milyonluk bir ecrimisil Beyoğlu Belediyesi’ne gönderildi. Ve Beyoğlu Belediyesi’nde bayan el emeği pazarı bir gece yarısı bürokratların talimatlarıyla kolluk kuvvetlerinin marifetiyle kaldırıldı. Bugün de burada Terra Santa’da bir tahliye kararını gönderdiler ve yarın tahliye edilmesiyle ilgili yeniden bürokratlar eliyle Beyoğlu Belediyesi’nin buradaki hizmetlerini engellemeye çalışıyorlar. Hakikaten şunu çok merak ediyoruz. Artık sıra nereye gelecek? Liderimiz da tabir etti. Önümüzdeki cuma günü hangi hukuksuz kararın altına imza atacaklar. Belediyenin hangi hizmetini engelleyecekler? Bunu merak ediyoruz”
“BEYOĞLU HALKI CEZALANDIRILIYOR”
CHP İstanbul İl Başkanı Çelik şöyle devam etti:
“Burada cezalandırılan kimdir? Burada cezalandırılan İnan Güney değildir. Burada cezalandırılan Cumhuriyet Halk Partisi değildir. Burada cezalandırılan Beyoğlu halkıdır. Bakın burayı günde binlerce genç ziyaret ediyor. Buranın kafesinde oturuyorlar. Vakit geçiriyorlar. Burada birtakım sanatsal, kültürel etkinlikler gerçekleştiriliyor. Sinema gösterimleri gerçekleştiriliyor 31 Mart’tan bu yana. Konserler gerçekleştiriliyor ve Beyoğlu halkı bu hizmetlerden faydalanıyor. Artık buraya bir tahliye kararı getirerek kimi cezalandırıyorsunuz? Beyoğlu halkını cezalandırıyorsunuz. Bizim belediye liderlerimiz ilçelerindeki bütün komşularına eşit hizmet vermek için bir gayret içerisindeler. 31 Mart’a kadar partinin belediye lider adaylarıydı. Fakat 31 Mart’tan sonra yaşadıkları ilçenin bütününün belediye liderleri var. Benim Cumhuriyet Halk Partili olarak yakamda halen Cumhuriyet Halk Partisi rozeti var. Her vakit vardı. Lakin belediye liderlerimiz 31 Mart’ta yakalarındaki parti rozetini çıkarttılar. Ve hepsi seçimi kazandığı gün yakalarına Türk bayrağı taktılar. Ay yıldızlı bayrağımızı taktılar. Manası şudur: Evet biz bu ülkede bize oy veren komşularımızın oylarıyla seçildik diyorlar. Ama siyasi parti tercihleri ne olursa olsun seçimde hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsun bütün komşularımıza hizmet sunacağız diyorlar yakalarındaki Türk bayrağı rozetiyle.
“PARTİZANLIĞI BİR KENARA BIRAKIN”
Burada bu uygulamaları gerçekleştiren bu engellemelerin bu hukuksuz kararların altına imza atan bürokratlara seslenmek istiyorum. Lütfen partizanlığı bir kenara bırakın. Bu uygulamaları ya bir yerlerden talimat alarak gerçekleştiriyorsunuz. Ya da birilerine tatlı görünmek için bu uygulamaları gerçekleştiriyorsunuz. Sizler hepimizin vergileriyle aldığınız maaşlarla o koltuklarda oturan bürokratlarsınız. Sizler toplumun her kısmına eşit yaklaşmak zorundasınız. Sizler, bütün kurum, kuruluşlara eşit yaklaşmak ve eşit hizmet etmek zorundasınız. Günün sonunda bu halkın vergileriyle, toplumun tüm tüm bölümlerinin vergileriyle aldığınız maaşlarla o koltuklarda oturduğunuzu unutmamanız lazım. Buradan bürokratlara öteki bir soru daha sormak istiyorum. Şayet 31 Mart’ta Beyoğlu halkı İnan Güney’i değil de bir evvelki periyot misyon yapan belediye liderini seçmiş olsaydı TRT binası için 10 milyon ecrimisil gönderilecek miydi? Hayır gönderilmeyecekti. Zira 10 yıl boyunca bila bedel bir biçimde TRT binasında Beyoğlu Belediyesi’nin hizmet vermesine müsaade verildi. Lakin 31 Mart’ta İnan Güney bir Cumhuriyet Halk Partisi üyesi İnan Güney Belediye Başkanı seçildiği için 10 milyonluk bir ecrimisil gönderildi. Şayet Haydar Ali Yıldız 31 Mart’ta seçilmiş olsaydı ve vazifesine devam etmiş olsaydı Beyoğlu’ndaki el emeği, pazarı kaldırılacak mıydı? Hayır kaldırılmayacaktı. Zira geçmişteki uygulamaların hepsini biliyoruz.
Bugün bizim Taksim Meydanı’nda hiçbir etkinliğimize müsaade vermeyen 1 Mayıs Meydanı’nı 1 Mayıs’a Taksim’i kapatanlar Taksim’de hiçbir aktifliğe müsaade vermeyenler geçmişte Taksim Meydanı da dahil olmak üzere Beyoğlu Belediyesi’ne hem meydanlarda hem sokaklarda el emeği pazarlarına müsaade vermişler lakin İnan Güney Beyoğlu’nda belediye başkanı seçildiği için bugün el emeği pazarını kolluk güçlerinin marifetiyle kaldırıyorlar.
“ENGELLEMELER BİR KERE DAHA DEMOKRASİ TOKADI OLARAK SİZLERE DÖNECEKTİR”
Yer geldi bakanlık yetkileriyle büyükşehir belediye liderimizi engellemeye çalıştılar. Yeri geldi Cumhurbaşkanlığı yetkileriyle Büyükşehir Belediye Liderimizi engellemeye çalıştılar. Lakin tüm bu engellemelere karşın Büyükşehir Belediye Liderimiz 2019’dan, 2024’e kadar İstanbul halkına projeci, icraatçı, halkçı, bir idare anlayışı sergilemiş oldu ve 2019’daki 12 bin oyluk oy farkı 2024’te bir milyonun üzerine çıktı. Bu şu manaya geliyor. Bu engellemeleri gerçekleştirenler bu engellemelerin altına imza atanlar nasıl geçmişteki engellemeleriniz birinci seçim sandığında bir demokrasi tokadı olarak döndüyse bugünkü engellemeleriniz de yarın bir demokrasi tokadı olarak kesinlikle sizlere dönecektir. Bu yüzden bu engellemelerden vazgeçin diyoruz. İnsanların hizmet alma hakkını engellemekten vazgeçin diyoruz.
“YARGI SOPASIYLA SİYASETİ DİZAYN EDEMEZSİNİZ”
Bunlar lokal ölçekteki engellemeler. Lakin Türkiye yaklaşık bir haftadır vakittir bir sıkıntıyı konuşuluyor. O da şudur: Büyükşehir Belediye Liderine sanki istinaftan bir siyaset yasağı gelir mi sorunu konuşuluyor. Şunu tabir etmek isterim: Yargı sopasıyla, siyaset dizayn etmek…Hiçbir yasak, hiçbir baskı halkın coşkun akan selinin ardında ve önünde duramaz. Halk bir karar vermiştir. Türkiye’de 31 Mart’ta halk kararını verdi ve büyük bir değişim birinci seçimde, bir erken seçimde de bir değişim Türkiye’de gerçekleşecektir. Biz bu gündemdeki siyaset yasağı sorunuyla ilgili yarın İstanbul’da sabah 39 ilçe liderimizle bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Cumartesi günü 26 belediye liderimizle bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Ve sonrasında İstanbul’un seçili takımlarıyla bu süreçleri değerlendiriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Ekrem İmamoğlu’nun bütün takımlarıyla yanındadır. Ortaya çıkacak bir olumsuz sonuçta halkımızla birlikte çok güçlü bir çabayı vereceğimizden hiç kimsenin en ufak bir kuşkusu olmasın”